On yıl önce, Satoshi Nakamoto, Bitcoin $ BTC'yi yayınladı ve şüphesiz bütün internet alemini değiştirdi.

Ama Bitcoin ilk dijital para değil. 1990'larda bir dizi girişimde bulunuldu, ancak hiçbiri işe yarıyacak gibi görülmüyordu. Dijital para oluşturmada ilk denemelerin çoğu, 90'ların başlarında kurulan ve kendilerini “cypherpunks” olarak adlandırılan bir grubun üyelerinden geldi.

Bilmiyenler için bu grup genellikle e-posta şifreleme, Tor ve BitTorrent gibi gelişmekte olan teknolojilerle ile uğraşırlar. Satoshi Nakamoto'nun gerçek kimliği bir gizem olarak kalırken, onların hepsi cypherpunk hareketinin üyesi oldular.

Cypherpunks, teknolojinin sürekli gelişmekte olduğunu, her tarafta dijital ayak izlerimizi bıraktığımızı, beğensekde beğenmesekde her birimizin hayatının bir birine bağladığı bir gözetim toplumuna dönüşeceğimizden korkuyorlardı. Bir grup insan onların fikirlerine katıldı . Ama elbette, toplum ve teknoloji ne olursa olsun ilerledi.

Nakamoto çok özel bir sebepten dolayı Bitcoin'i yarattı. Bankaları veya diğer aracıları kullanmadan dijital olarak para göndermek. Şimdi, hızla ilerliyen 10 yıldan sonra binlerce kripto para, alt-para ve blockchain başlangıçları ile başbaşa olan bir dünyadayız.

Satoshi Nakamoto'nun kripto para birimi endüstrisinin nasıl geliştiği konusunda emin olmak zor. Geçmiş yıllarda, Cyhperpunks topluluğu için en büyük gurur noktası, Bitcoin'in ne kadar erişilebilir olduğudur. Küresel anlamda güvensiz bir ödeme ağının olanakları ve etkileri hem heyecan verici hem de sarhoş edici olmuştur.

Artık dünyadaki çoğu ülkede Bitcoin ATM'leri var ve kripto parayı başka birine göndermek tweet atmak yada SMS çekmek kadar kolay.

On yıl önce hiçbir yerde Bitcoin ile ETF yoktu. Kripto-para birimi riskliydi. Sermayesi veya sözleşmeli yoktu. Yatırım yapmak için hiç bir yer yoktu.

Ancak, bir keresinde, ani bir şekilde, cypherpunk'lar bu parayı silah satışı gibi işler için ödeme yolu olarak kullanarak, insanları Bitcoin'e yatırım yapmaya yönelik bir mücadele başlattılar.

Bitcoin'in bağımsız olarak 11 yıldan sonra hala hayatta ve ileriye doğru hareket etmesi oldukça inanılmaz. “Blockchain” teriminin kurduğunu ve şirketlere bu teknolojiyi benimserken tam olarak ne uygulandığını söylemek zor.

Bitcoin'in hem güzelliği hem de trajedisi ise açık kaynak olarak piyasaya sürülmesi desek yanılmış olmayız. Şuan dünyada halihazırda bir cok ülke ve firma kendi kripto parasını üretti ve dünya artıķ bu deneylerle doydu. Yinede muhtemelen önümüzdeki yıllarda bu deneyler devam edecektir.

Önümüzdeki 10 yılın sonunda Bitcoin'in yerini neyin  tutacağını kim bilebilir? Geriye kalan her şey onun mirası olsa bile, kesinlikle bir şekilde etrafta olacaktır.
Bitcoin